DT Cloud’dan Veri Egemenliğinde Çığır Açan Yaklaşım: “Bulut Nerede, Kontrol Orada”

Verinin stratejik bir milli varlık olarak kabul edildiği günümüzde, kurumlar için en büyük bulut zorluklarının başında güvenlik (%81) ve regülasyonlara uyum (%73) geliyor². Avrupa’da veri egemenliğini korumaya yönelik başlatılan yasal girişimler ve Türkiye’de KVKK ile BDDK gibi kurumların giderek hassaslaşan regülasyonları, teknoloji altyapılarında yeni bir yaklaşımı zorunlu kılıyor. “Tek tip bulut” modelinin artık kurumların bu karmaşık ihtiyaçlarına cevap veremediği yeni dönem, veri egemenliğini gözeten esnek ve ihtiyaca özel çözümleri gerektiriyor.

Veri Egemenliği Neden Stratejik Bir Zorunluluk?

Dijitalleşen ekonomilerde, veri altyapısı ülkelerin en kritik tedarik zinciri haline geliyor. Bu zincirin güvenliği, sadece şirketlerin değil, doğrudan milli güvenliğin bir parçasını oluşturuyor. Geleneksel genel bulut modelleri her ne kadar esneklik sunsa da verinin tam olarak nerede tutulduğu, hangi yasalara tabi olduğu ve kimin erişebileceği gibi konularda belirsizlikler yaratabiliyor. Bu durum özellikle hassas regülasyonlara tabi tutulan finans, sağlık, enerji ve savunma gibi stratejik sektörlerde faaliyet gösteren kurumlar için göze alınamaz riskler barındırıyor. Bu nedenle veri egemenliği artık bir tercih değil, dijital dünyada rekabet edebilmek için stratejik bir zorunluluk olarak öne çıkıyor.

DT Cloud’dan Veri Egemenliğine Üç Katmanlı Yaklaşım 

Veri egemenliğini yalnızca bir hizmet lokasyonu olarak tek boyutlu ele alan yaklaşımları reddeden DT Cloud, yerli mühendislerinin yoğun AR-GE çalışmalarının bir sonucu olarak merkezi bulut hizmetinin yanı sıra yerinde ve topluluk bulutu modellerinde de veri egemenliğini müşterilerinin ihtiyacına göre şekillenebilen esnek bir mimaride sağlıyor. Bu yaklaşım, kurumların farklılaşan ihtiyaçlarına yanıt veren üç katmanlı bir çözüm mimarisiyle hayat buluyor:

DT Cloud CTO’su Yusuf Önder Us, geliştirdikleri esnek bulut mimarilerinin stratejik önemini şu sözlerle açıkladı: “Veri egemenliği bizim için hiçbir zaman tekil bir çözümle ele alınabilecek bir kavram olmadı. Merkezi, yerinde, topluluk bulutu seçeneklerini, bugünün karmaşık regülasyon ve güvenlik ihtiyaçlarını öngörerek yıllardır kararlılıkla sürdürdüğümüz Ar-Ge çalışmalarımız ve yatırımlarımız sayesinde kurduk. Bu yapının temel felsefesi, veri egemenliğinin sınırlarını sadece bir servis lokasyonuna hapsetmek yerine, teknolojiyi doğrudan müşterinin kontrol alanına taşıyabilmek ve bu sınırları müşterilerin çizmesine olanak tanımaktır. Sunduğumuz bu esnek mimari ve Ar-Ge çıktılarımız, yerli mühendisliğin gücünü ve milli teknoloji hamlesiyle uyumumuzu somut biçimde ortaya koyuyor.”

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu Haberi Paylaşın
Exit mobile version