Kalyon Kültür’den yaz aylarında çağdaş sanat esintisi: ‘Gündelik Mucizeler’

Kalyon Kültür’ün heyecanla beklenen yeni sergisi ‘Gündelik Mucizeler’, 25 Haziran Çarşamba günü gerçekleşen açılış töreni ile sanatseverlerle buluştu. Gündelik yaşamın sıradan gibi görünen anlarından ilham alan on çağdaş sanatçının eserlerini bir araya getiren, küratörlüğünü Kalyon Kültür Sanat Yönetmeni Aslı Bora’nın yaptığı ‘Gündelik Mucizeler’ 17 Ekim’e kadar ziyarete açık olacak. 

Ayla Turan, Ebru Kocaer, Ecem Dilan Köse, Erhan Lanpir, Gülveli Kaya, Muhammet Bakır, Mr. Hure, Saghar Daeiri, Seydi Murat Koç ve Zeynep Abacı’nın toplam 29 eserinden oluşan bu bütünlüklü sergi, sanatla gündelik hayat arasında sezgisel ve duyusal bir bağ kurma imkânı sunuyor.

Çağdaş sanatın incelikli bir seçkisi olan Gündelik Mucizeler’in açılışı 25 Haziran Çarşamba günü Kalyon Vakfı Başkanı Reyhan Kalyoncu’nun ev sahipliğinde, Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Murathan Kalyoncu ile sanatçılar ve birbirinden değerli protokol mensuplarının katılımlarıyla Kalyon Kültür’de gerçekleşti. 

Açılışta konuşma yapan İstanbul Valisi Davut Gül  İstanbul’un gözbebeği bir şehir olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Herhalde dünyadaki herkese ‘nerede yaşamak istersiniz?’ diye sorsalar ilk üçte mutlaka İstanbul vardır. İstanbul’un coğrafi özelliklerinden ziyade İstanbul’a değer katan şey; kültür ve sanatla ilgili yapılan işlerdir. Sanatçılarımızın varlığı ile insanımızın kültür ve sanata olan bağlılığı şehrimize değer katıyor. Bu açıdan sanatçılarımıza teşekkür eder; bu sergiyi himaye eden, destek veren Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Bey başta olmak üzere bütün paydaşlarına teşekkür ederim. Reyhan Hanım’la birlikte biz İstanbul Çocukları Vakfı’nda dezavantajlı çocuklar başta olmak üzere üstün yetenekli, üstün zekalı çocuklar başta olmak üzere birçok alanda birlikte çalışıyoruz. Aslında Reyhan Hanım kültür ve sanatla ilgilenirken tabiri caizse mesaisinin önemli bir kısmını sosyal sorumluluk projelerine ayırıyor. Reyhan Hanım ve Cemal Bey başta olmak üzere tüm Kalyon Ailesi’ne şehrimize ve insanımıza yaptıkları katkılardan ötürü teşekkür ediyorum. Güzellikler paylaşıldıkça çoğalıyor. Bu güzelliklere değer katan herkese teşekkür ediyor, serginin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”

Konuşmasında Filistin’de ve dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan insanlık dramına dikkat çeken  ve sanatın evrensel diliyle, her türlü zulme ve baskıya karşı insan onurunu savunmanın önemine değinen Kalyon Vakfı Başkanı Reyhan Kalyoncu: “Ne yazık ki bazı coğrafyalarda gündelik olanın bile mucizeye dönüştüğü bir dönemden geçiyoruz. Filistin’de yaşananlar, bir halkın en temel haklarına bile ulaşmasının nasıl bir mucize hâline geldiğini bizlere gösteriyor. Yaşamak, nefes almak, korkusuzca uyumak ve uyanmak… Bunlar artık Filistin’de olağan değil, ne yazık ki imkânsız görülen mucizeler hâline geldi. Sadece Filistin’de değil dünyanın birçok coğrafyasında savaşlar, açlık, kıtlık ve göz yaşı var. Barışın, huzurun, toplumsal refahın olmadığı bir dünya sürdürülebilir değildir. Dünyanın ihtiyacı barıştır, huzurdur, hep birlikte insan olarak yaşamaktır. Sevgi, barış ve adaletin tüm dünyaya hâkim olmasını diliyorum.”dedi.

Reyhan Kalyoncu sözlerine şöyle devam etti: “Kalyon Kültür’de bir yandan bizi biz yapan tarihî ve kültürel değerlerimizi yaşatırken; diğer yandan çağdaş sanatın tüm disiplinlerine kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz. “Sanat herkesin hakkı” diyerek çıktığımız yolculukta, bugüne dek 14 sergi ve 400’ü aşkın etkinliğe ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Şimdi de çok özel bir karma sergi olan ‘Gündelik Mucizeler’de on çağdaş sanatçımızı, onların derinlikli eserlerini ve sanatın farklı temsil biçimlerini bir araya getirmenin heyecanı içindeyiz.”

Serginin küratörlüğünü yapan Kalyon Kültür Sanat Yönetmeni Aslı Bora ise sergiyle ilgili olarak şunları söyledi: “20. yüzyılın önemli şair ve düşünürlerinden Paul Valéry’nin dediği gibi: ‘Görmek, bir alışkanlığı kırmaktır.” Gündeliğin içinden sessizce akıp giden anları, nesneleri ve hareketleri gerçekten görebilmenin, yaşamın küçük ama yoğun çağrışımlarına dikkat kesilmenin, dünyayı duyuş biçimimizi dönüştürme gücüne sahip olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla bu bakış açımız, seçkinin oluşma aşamasında temel hareket noktası olarak ortaya çıktı. ‘Gündelik Mucizeler’ sanatın farklı temsil biçimlerini birlikte sunmasının yanında, Taş Konak’ta buluşan birbirinden bağımsız ifadelerin, birbirine temas etmeden yankısını da oluşturuyor. Her çalışma bir ahenk yerine bir oluşu tetikliyor. Gündelik Mucizeler’in gözden kaçanla ilişki kurmak için bir davet olduğunu söyleyebilirim. Dikkatin, sessizliğin ve karşılaşmanın gücünü hatırlamak ve hatırlatmak üzere tasarlanmış bir imalar bütünü demek yanlış olmayacaktır.”

Gündelik Mucizeler, görkemli anlatılardan uzak durarak, hayatın küçük ayrıntılarında saklı etkileyici güce odaklanıyor. Doğanın, kentin ve insanın gündelik hâllerinde gizlenen estetik anları görünür kılmayı amaçlayan eserler; izleyiciyi, Hannah Arendt’in “Dünyaya bırakılmışlık hâlimiz, başkalarıyla birlikte var olmaya mecbur oluşumuzdur” sözünden ilhamla, sıradanın içindeki olağanüstülüğe dikkat kesilmeye çağırıyor.

Resim, heykel, sokak sanatı, dijital sanat ve yerleştirme gibi farklı disiplinleri bir araya getiren bu seçki, gündelik yaşamın içinde çoğu zaman fark edilmeden geçen mucizevi anlara dair bir düşünme ve hissetme alanı açıyor. Her bir eser, kendi sessiz diliyle izleyiciyi yalnızca bakmaya değil; görmeye, hissetmeye ve fark etmeye davet ediyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu Haberi Paylaşın
Exit mobile version