EĞİTİM

Liseye geçiş süreci, öğrencilerin hayatlarındaki önemli bir dönüm noktasıdır

2025 LGS sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih dönemi başladı. Bu süreçte, öğretmenlerin ve rehberlik uzmanlarının sunduğu öneriler ile sistemle ilgili uyarılar, tercihlerin sağlıklı bir şekilde yapılmasında kritik rol oynuyor. 

LGS puanı ne olursa olsun, doğru lise tercihinde öğrencinin merkeze alınması gerektiğini vurgulayan Final Eğitim Kurumları Ortaokul – Lise Eğitim Koordinatörü Yahya Cemali, LGS tercih dönemi, sadece bir liseye geçiş süreci değil, aynı zamanda öğrencilerin hayatlarında önemli bir dönüm noktasıdır. Bu süreçte puanlar, yüzdelik dilimler ve kontenjanlar elbette dikkate alınmalıdır ancak bunlar tek başına yeterli değildir. Her öğrencinin ilgi alanları, yetenekleri, duygusal gelişimi ve ihtiyaçları farklıdır. Tercihler yapılırken mutlaka bu özellikler dikkate alınmalıdır. Öte yandan, hangi okul tercih edilirse edilsin, gençlerin öğrenmeye açık, kendini tanıyan ve bu hayata katkı sunabileceğine inanan bireyler olarak lise yaşantısına adım atmaları gerekir.’’ dedi.

“Tercihlerin içinize sinmesi ve onaylatılması gerekli”

Yahya Cemali LGS tercihlerinde dikkat edilmesi gereken noktalara dair dört altın öneride bulunuyor: “Tercih listesinde yazılacak her bir lise için veli kendisine ‘Çocuğum bu lisede okur mu? Çocuğumun bu lisede okumasını ister miyim?’ sorusunu sorup, cevabı ‘evet’ ise o liseyi tercih listesine eklemelidir. Sonuç belgesindeki sınav puanıyla değil, ‘yüzdelik dilim’ bilgisine göre tercih yapılmalıdır. Çünkü yüzdelik dilim, öğrencinin sınav sonucunun ‘başarı sıralamasıdır’. Öğrencinin yüzdelik dilimi ile liselerin geçtiğimiz yılın yerleştirme sonuçlarına göre oluşan yüzdelik dilimi E-Okul ekranlarında görülür. Bu yüzdelikler birbirine ne kadar yakınsa o kadar gerçekçi bir tercih yapılmış olur. Örneğin, %6’lık dilimdeki bir öğrencinin %4-5 dilimden de %8-9’luk dilimden de tercihler yapması uygundur. Ancak %14’lük dilimde bir sıralama ile % 6-7’lik dilimde tercih yapmak gerçekçi olmayacaktır. Her yüzde 1’de yaklaşık 10 bin öğrenci bulunduğu da bilinmelidir. Öte yandan, tercih sıralaması da büyük önem taşır çünkü sistem öğrenciyi listedeki sıraya göre yerleştiriyor. Son olarak, tercih işlemleri e-okul.meb.gov.tr adresinden yapılmalı ve mutlaka okul müdürlüğü tarafından onaylanmalıdır. Bu okul müdürlüğü öğrencinin kendi mezun olduğu ortaokul veya herhangi bir ortaokul olabilir. Tercih ve onaylatma işlemlerinin 24 Temmuz saat 17.00’ye kadar tamamlanmış olması şarttır.”

“İlk 3 tercih mutlaka yerel olmalı”

Tercih sıralamasına dair de bilgi veren Yahya Cemali, şunları söyledi: ‘’Öğrencilerin toplamda 20 tercih hakkı bulunuyor. Bunların 5’i yerel (yakın çevredeki liseler) yerleştirmedir. Diğer 10’u merkezi sınav yani LGS dediğimiz sınav sonucuyla yapılan tercihlerdir. Kalan 5’i ise pansiyonlu okullar için ayrılmıştır. Yerel tercih yapılmadan sistem merkezi tercihlere geçişe izin vermiyor. Bu nedenle ilk 3 tercihin mutlaka öğrencinin kayıt alanındaki okullardan seçilmesi gerekir. Yine bu yerel yerleştirme ekranında 5 tercihin 3 tanesinden fazlası aynı okul türünü içeremez. Bir okul türünden en fazla 3 tane tercih yapılabilir. Pansiyonlu liseleri tercih etmek zorunlu değildir. Pansiyonlu lise tercihinde bulunanlar yerel tercihlerinden birine veya LGS sonucuna göre herhangi bir okula yerleşememişse, pansiyonlu lise tercihleri değerlendirmeye alınmaktadır.’’

“Yerleşen de yerleşmeyen de nakil başvurusu yapabilir.”

Ek yerleştirme sürecine ilişkin ise Yahya Cemali‘’4 Ağustos’ta yerleştirme sonuçları ilan edilecek. Ve aynı gün boş kontenjanlar da duyurulacak. 4-6 Ağustos 2025 tarihleri arasında ‘ek yerleştirme’ de diyebileceğimiz ‘nakil tercih başvuru süreci’ başlayacak. Bu ek/nakil yerleştirme 8 Ağustos’ta tekrarlanacak. Herhangi bir liseye yerleşen de yerleşemeyen de bu nakil başvurularında bulunabilir. Ayrıca öğrenci kaydını özel bir liseye yaptırmışsa ve öğrencinin kaydı E-Okul sistemine işlenmişse bu bahsettiğimiz tercih ekranları açılmayacaktır.’’ diye konuştu.

“Tercih ve yerleştirme sürecini ‘kazandı’ veya ‘kaybetti’ olarak değerlendirmeyin.”

Tercih döneminde velilere yönelik tavsiyelerde bulunan Final Eğitim Kurumları Ortaokul- Lise Rehberlik Koordinatörü Bora Serhat Çelik“Öncelikle, veliler bu dönemi, “fırsat kaçmasın” ya da “çocuğum geri kalmasın” endişesiyle geçirmemelidir. Şunu unutmamak gerekir, sınavlar biter, tercihler yapılır ve asıl kalıcı olan hayatın kendisidir. Esas olan, çocuklarımızın yaptıkları tercihlerle ve aldıkları sorumluluklarla yaşamlarını şekillendirmeyi öğrenmeleridir. Duyguların ve tutumların çocuklarımıza yansıdığı asla akıldan çıkmamalıdır. Henüz yolun başında olan genç bireylere kaygı ve endişe yüklemek onların yaşam yolundaki ilerleyişlerini kolay hâle getirmeyecektir. Çocuklarımızın geleceğe dair olumlu beklentiler taşıması ve yeterlilik duygularının gelişmiş olması, onların hayattaki başarılarını belirleyen temel unsurlardır. Bu süreç, hem gençler hem de aileler açısından güçlendiren bir deneyime dönüşmelidir.’’ ifadelerini kullandı. 

“En iyi lise, öğrenciye en uygun olandır.”

Öğrencilerin yeteneklerine ve ilgi alanlarına göre tercih yapılması gerektiğini belirten Bora Serhat Çelik, “Her öğrencinin akademik eğilimi, ilgi alanı, öğrenme stili ve yaşam beklentisi farklıdır. Yüksek puanla girilen okullar ‘en iyi lise’ anlamına gelmeyebilir. Öğrencinin mutlu, üretken ve başarılı olabileceği lise, kendi potansiyeliyle uyumlu olan liselerdir. Bu nedenle fen liseleri, Anadolu liseleri, sosyal bilimler liseleri ya da meslek liseleri arasında tercih yapılırken sadece etiket değil; içerik göz önünde bulundurulmalıdır.’’ dedi. 

“Lise, kariyer yolculuğunun başlangıç noktasıdır.”

Lise yaşamının önemine de değinen Bora Serhat Çelik, şöyle konuştu: “Liseler, yalnızca bilgi aktaran yerler değil; aynı zamanda bireyin kariyer planlamasını ve yaşam vizyonunu şekillendiren yapılardır. Lise tercihinde öğrencinin gelecekte okumak istediği üniversite programı, seçmek istediği meslek ve gelişimini destekleyecek eğitim modeli mutlaka dikkate alınmalıdır. Lise yılları, gençlerin duygusal, sosyal ve kişilik gelişimlerinin de şekillendiği dönemdir. Rehberlik çalışmaları, kulüp etkinlikleri, sosyal sorumluluk projeleri, akran ilişkileri gibi alanlarda zenginleşen bir lise yaşantısı; bireyin kendisini tanımasına ve güçlü yönlerini keşfetmesine olanak tanır. Bu açıdan bakıldığında tercih edilecek okulun yalnızca başarı ortalaması değil, sunduğu okul iklimi, rehberlik desteği ve sosyal ortamı da değerlendirme kriteri olmalıdır.” 

“Mesleki ve teknik liseler göz ardı edilmemeli”

İnsan gücü arayışının da önemli bir kriter olduğunu vurgulayan Bora Serhat Çelik, “Unutmayalım ki, toplumların kalkınmasında nitelikli teknik elemanlara, sağlık çalışanlarına, teknisyen ve ustalara da büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle son yıllarda bu alandaki profesyonellere yönelik talep hızla artmaktadır. Bu açıdan mesleki ve teknik liseler, bu ara insan gücü yetiştirme noktasında kritik bir rol üstlenmektedir. Öğrencinin yaparak öğrenebileceği, doğrudan mesleğe geçiş yapabileceği bu okulların önemi de göz ardı edilmemelidir.’’ ifadelerine yer verdi. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu Haberi Paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu