
IBM’in yayınladığı 2024 Veri İhlali Maliyeti raporu, yaşanan veri kayıplarının artık işletmelerin kapanmasına yaptığı etkiyi gözler önüne seriyor. Veri kaybıyla karşılaşan her iki işletmeden biri, iki yıl içinde kapanırken veri kaybının 10 gün ve üzerinde sürmesi halinde bu oran %93’e yükseliyor. Uzun süreli veri kayıplarının iş hacmine doğrudan etkilerine dikkat çeken Eclit CEO’su Erdem Telci, “Felaket senaryolarına karşı hazırlıklı olmak yalnızca veri güvenliği değil, aynı zamanda işletmenin geleceği için de kritik bir güvence anlamına geliyor.” sözleriyle önlem almanın zorunluluğuna işaret ediyor.
Türkiye’de Güvenlik İhlalleri, Çalışan Sayısına Bağlı Olarak Artıyor
Konuya Türkiye özelinde bakıldığında, veri kaybının önlenmesi için işletmelerin farkındalık ve çabaları dikkat çekiyor. TÜİK verileri, Türkiye’deki şirketlerin yüzde 22,4’ünün en az bir kere bilgi ve iletişim teknolojileri güvenliği ihlali yaşadığını gözler önüne seriyor. Buna karşılık her 100 girişimden 76’sının ihlallere karşı güvenlik önlemi aldığını ifade eden Telci, “Güvenlik ihlallerinin çalışan sayısına bağlı olarak arttığını gözlemliyoruz. Verileri incelediğimizde 10-49 çalışanı olan girişimlerin yüzde 21,2’sinin, 50-249 çalışanı olan girişimlerin yüzde 27,6’sının ve 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerin ise yüzde 28,8’inin en az bir güvenlik ihlali yaşadığını görüyoruz. Dolayısıyla çalışan sayısı yüksek olan girişimlerin veri ihlallerine karşı başarılı felaket kurtarma senaryolarına daha fazla ihtiyaç duyduğunu söyleyebiliriz.” değerlendirmelerinde bulunuyor.
Küresel DRaaS Pazarı 2025’te 19 Milyar Doları Geçecek
Veri kaybı söz konusu olduğunda verilerin depolandığı bulutların kullanımı daha da önem kazanıyor. Statista’nın 2024 yılı verileri, dünya çapında 100 işletmeden 67’sinin bulut depolama hizmetlerinden faydalandığını gösteriyor. Yine aynı araştırmaya göre şirketlerin yüzde 32’si makine öğrenimi ve yapay zeka ile süreçlerini yönetirken, yüzde 17’si veri güvenliğini felaket kurtarma (DRaaS) hizmetleriyle sağlıyor.
Geçtiğimiz yıl 17,56 milyar dolar olan küresel DRaaS pazarının 2025’te 19,63 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini hatırlatan Telci, şunları söylüyor:
“İşletmelerin yüzde 67’si en az bir bulut hizmeti kullanıyor. ABD’de bu oran yüzde 75’e kadar çıkmış durumda. Bu da bulut teknolojilerinin, işletmelerin stratejilerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Veri kaybı yaşayan her iki işletmeden birinin kapanması, felaket kurtarma çözümlerine olan ilginin yalnızca teknoloji devleriyle sınırlı olmadığını, her büyüklükteki işletmenin veri güvenliğini önceliklendirdiğini ortaya koyuyor. Bu yılki DRaaS pazarındaki büyüme, şirketlerin veri kayıplarına karşı önlem olarak yapay zeka ve felaket kurtarma hizmetlerine yöneldiğini gösteriyor.”
Güvenlik Önlemi Alan, 2,22 Milyon Dolar Tasarruf Ediyor
Veri kayıplarına karşı önlem alan şirketler, 2024 yılı itibarıyla diğerlerine göre ortalama 2,22 milyon dolar tasarruf sağladı. Özellikle üretken yapay zeka araçlarının yalnızca yüzde 24’ünün güvenilir olduğu bir dönemde, veri güvenliği ve yedekleme hizmetlerinin önemi daha da artıyor. Telci, veri güvenliği ve yedekleme çözümleriyle riskleri minimize eden şirketlerin, veri kayıplarından kaynaklanan büyük zararlardan kaçınarak maliyetleri önemli ölçüde azaltabileceğini vurguluyor.
Veri Kayıplarının İki Ana Nedeni: Donanım ve İnsan
Araştırmalar, veri kayıplarının en yaygın iki nedeni olarak donanım arızaları ve insan faktöründe buluşuyor. Felaket kurtarma dendiğinde akla ilk olarak doğal afetler gelse de veri kayıpları içerisinde afet kaynaklı olanların oranı yalnızca yüzde 3 olurken, işletmelerin veri kaybı yaşamasının başlıca nedenleri arasında yüzde 40 oranla donanımsal sorunlar ilk sırada yer alıyor; yüzde 29’luk bir oranla da insan faktörü, yani çalışanların bilinçsizce veya kötü niyetle yaptığı işlemler veri ihlallerine yol açabiliyor.
Veri kayıplarını maliyetlere direkt etkisine vurgu yapan Telci, “Şirketler, veri kayıplarının doğuracağı sorunlarla karşılaşmak yerine DRaaS hizmeti ile sadece verilerini güvence altına almakla kalmaz; aynı zamanda veri odaklı zarar ve kapanma risklerini ortadan kaldırırlar. Aynı zamanda DRaaS sayesinde, herhangi bir kriz zamanında verilerine erişim sorunu yaşamaz ve durumu en az zararla atlatırlar.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı