Uzmanı cevapladı: Büyük felaketler çocuklara nasıl anlatılmalı?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, toplumsal felaketlerin çocuklar üzerindeki duygusal etkileri hakkında bilgi verdi ve ebeveynlerin çocukların bu zor süreçleri sağlıklı atlatabilmesi için nasıl destek olmaları gerektiği anlattı. 

Çocuklar, trajik olaylarla başa çıkmak için ebeveyn ve yetişkin desteğine ihtiyaç duyar!

Çocukların, çevrelerinde yaşanan trajik olayları algılarken yaşlarına, bilişsel düzeylerine ve duygusal dayanıklılıklarına göre farklı tepkiler verdiklerini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Küçük yaşlardaki çocuklar, olayları somut ve sınırlı bir şekilde anlamlandırırken, neden-sonuç ilişkilerini tam olarak kavrayamayabilirler. Daha büyük çocuklar ise olayların boyutunu, sonuçlarını ve duygusal etkilerini daha derinlemesine anlayabilirler.” dedi.

Çocuğun duygusal dayanıklılığının bu noktada önemli etkenlerden biri olduğuna dikkat çeken Ergür, “Çocuklarda bu durum kaygı, korku ve güvenlik duygusunda sarsılmalara yol açabilir. Çocuklar, trajik olayların etkisiyle başa çıkabilmek için ebeveynlerin ve yetişkinlerin desteğine ihtiyaç duyarlar. Yetişkinlerin çocuklara yapacakları açıklamalar ve baş etme davranışlarıyla model olmaları oldukça destekleyici olacaktır. Şefkatli bir iletişim ve güvenli bir ortam, çocukların bu olayları anlamlandırmasına ve duygusal iyilik halini yeniden kazanmasına yardımcı olur.” şeklinde konuştu.

Çocuklara yaşlarına uygun ve güven verici bilgi verilmeli!

Ailelerin, çocukları felaketlerden korumak adına olayları tamamen yok saymasının, çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Çocuklar çevrelerindeki değişiklikleri ve duygusal yoğunluğu hissedebilir, belirsizlik ve açıklama eksikliği ise kaygıyı artırabilir.” dedi.

Bu nedenle, çocukları olaylardan tamamen izole etmek yerine, yaş ve gelişim düzeylerine uygun, kontrollü bir şekilde bilgi vermenin daha sağlıklı bir yaklaşım olduğunu kaydeden Ergür, şeffaf, sade ve güven verici bir dil kullanarak durumu açıklamanın, aynı zamanda duygusal destek sunmanın, çocukların korkularını yatıştıracağını ve güvende hissetmelerine yardımcı olacağını aktardı.

Empati ve umut mesajları, çocukların olayları sağlıklı algılamasını sağlar!

Felaket dönemlerinde çocuklar için eğlence veya dikkat dağıtıcı etkinliklerin düzenlenmesinin, onların duygusal yüklerini hafifletmek, iyi hissetmelerini sağlamak ve güven duygularını yeniden inşa etmek açısından faydalı olabileceğini belirten Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, şunları söyledi:

“Ancak, bu yaklaşım çocukların olayları tamamen yok saymasına veya toplumsal sorumluluk bilincinden uzaklaşmasına neden olmamalı. Çocukların hem olayın ciddiyetini anlayabilmesi hem de umut ve dayanışma duygusunu deneyimlemesi önemlidir. Bu nedenle, etkinlikler sırasında çocuklara yaşlarına uygun şekilde empati, dayanışma ve umut mesajları verilmesi, toplumsal olayları sağlıklı bir şekilde algılamalarına katkı sağlar.

Ebeveynler, güven verici bir tutumla umut duygusunu pekiştirmeli!

Çocukların felaketler karşısında sağlıklı bir dayanıklılık geliştirebilmeleri için ebeveynlerin, bilgi verirken yaş ve gelişim düzeyine uygun bir dil kullanmaları gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Çocukların duygusal ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalı. Gereksiz detaylardan kaçınılarak sade, net ve doğru bilgi paylaşılmalı; aynı zamanda çocukların hislerini ifade etmelerine olanak tanınmalı. Ebeveynler, korku ve kaygılarını yatıştırmak için güven verici bir tutum sergilemeli, birlikte çözüm yolları ve dayanışma örnekleri paylaşarak umut duygusunu pekiştirmeli. Bu yaklaşım, çocukların hem olayı anlamlandırmasına hem de duygusal dayanıklılık kazanmalarına destek olur.” açıklamasını yaptı.

Çocukların duyguları kabul edilmeli ve ifade etmelerine olanak tanınmalı!

Çocukların felaketlere tanık olduktan sonra hissettikleri korku ve endişelerle başa çıkabilmeleri için ebeveynlere önerilerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, sözlerini şöyle tamamladı:

“Öncelikle çocukların duygularını kabul etmeli ve ifade etmelerine olanak tanımalılar. Güven verici bir iletişimle, olaylara dair yaşlarına uygun açıklamalar yapılarak, belirsizlikler ortadan kaldırıldıktan sonra çocukların duygularını ifade etmelerine yardımcı olmak gerekir. Çocukların konuşmaları için teşvik edilmesi, oyun veya resim gibi yollarla duygularını ifade etmelerine destek olmak oldukça önemli. Bunun yanı sıra çocukların rutinlerini sürdürmeleri, onlara güvenli bir alan sağlar ve duygusal dengeyi destekler. Nefes egzersizleri, rahatlatıcı müzik, sanat etkinlikleri veya hikayeler gibi sakinleştirici aktiviteler de çocukların duygularını ifade etmelerine yardımcı olur ve stresin azalmasını sağlar. Gerektiğinde bir uzman desteği almak, çocuğun sağlıklı bir şekilde iyileşme sürecine katkıda bulunur.” 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu Haberi Paylaşın
Exit mobile version